Hamileliğin 28. Haftası

Üçüncü ve son trimester dönemine girmiş olmakla beraber hamileliğinin üçte ikisini geride bırakmış oldunuz. Bildiğiniz gibi hamilelik süresi toplamda 3 trimester döneminden oluşuyor. Dolayısıyla siz ilk iki trimester dönemini geride bırakmış olmanız ile birlikte son çeyreğe girmiş oldunuz. Artık hedefe çok daha yakınsınız. Bu nedenle biraz heyecanlı hissetmeniz gayet normal. bu yazının devamında hamileliğin 28 haftasında neler olup bittiğinden ve nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedeceğiz.

 

Genel olarak rahat bir dönem olması nedeniyle hamileliğin altın çağı olarak adlandırılan 2. trimester dönemi artık bitmiş ve biraz daha zorlu bir dönem olan 3. trimester dönemi başlamış bulunuyor.

Hamileliğinin 28. haftası ile birlikte anne adayı 7. ayına girmiş olduğundan, 7 aylık hamile olarak ifade ediliyor. Dolayısıyla aylık olarak hesap yaparsak sadece 3 ayınız kaldı. Ama genel olarak doktorların gebelik hesabını haftalık olarak hesaplandığını göz önünde bulundurarak, doğuma 12 haftanın olduğunu söyleyebiliriz. Elbette bu sadece tahmini bir hesap olup, değişkenlik gösterebilir.

Hamileliğin 28. Haftasında Bebeğin Gelişim Durumu

 

Bu hafta bebişinizin gelişimi hızla devam ediyor. Boyu yaklaşık 35-40 cm civarında. Ağırlığı ise 1 kg ile 1,5 kg civarında olması muhtemeltir. Elbette bebekler farklı ağırlıklara ve uzunluklara sahip olabiliyorlar. Sizlere verdiğimiz boy ve ağırlık bilgilerinin sadece genel ortalamlara dayandığını söylemek isteriz. Bununla beraber, belirtilen ortalama değerlerden daha fazla ya da az kilo ya da boy değerine sahip olmasının, herhangi bir sorun teşkil etmediğini de belirtmek isteriz. Zira doktorunuz gelişim eğrisinde gerekli takibi yapmaktadır ve bir sorun sorun görmediği sürece, sorun yoktur.

28. hafta ile birlikte bebişinizin beyninde önemli gelişmeler yaşanır. Özellikle de yüzeyi normalde düz iken, bu hafta itibariyle daha karakteristik olmaya başlar. Bununla birlikte beyindeki dokuların miktarı da artar.

Yaşanan bir diğer önemli gelişme de deri altındaki yağın oluşmaya başlamasıdır. Bu sayede artık daha etli butlu bir görünüme sahip olur. Yani bir deri, bir kemik değildir.

Genel olarak tüyler de hızla oluşmaya devam eder. Bu vücut tüylerinin başında kaşları ve kirpikleri gelir. Kirpikler o kadar büyür ki artık o minik gözlerini kırpıştırabilir hale gelir. Yani artık bu hafta itibariyle bebişinizin göz kırpabildiğini söyleyebiliriz.

 

Bebişiniz bu hafta sadece göz kırpmakla kalmaz, aynı zamanda; öksürmek, emmek, hıçkırmak ve nefes almak gibi eylemleri de başarılı bir şekilde yerine getirir.

 

Yaşanan bir diğer güzel ve önemli gelişme ise uyku düzeninin olmasıdır. Öyle ki dengesiz uykular yerini artık düzenli uykuya bırakmıştır. En az 20-30 dakika aralıklarda uyur ve uyanır.

 

Tüm bu gelişimler ile birlikte hareketlerini de hissetmeye devam edersiniz. Mesela oturduğun ya da uzandığın zamanlar, bebişinizin hareketlerini daha çok hissedersiniz. Bebişinizin gelişiminin düzenli mi olduğunu net bir şekilde anlamak için 28. haftadan itibaren sabah saatlerinde bir defa ve de akşam saatlerinde bir defa olmak üzere günde 2 defa hareket sıklığını kontrol etmeniz önerilir.

Hamileliğin 28. haftasında bebeğin pozisyonu hakkında ön bilgi sahibi olmak için ultrason testi gereklidir. Bunun dışında; karnınıza dokunarak, ne şekilde duruyor olduğunu anlamanız imkansızdır. Zaten bebişiniz hamilelik süresi boyunca sürekli pozisyon değiştirmektedir. Bebişin duruşu ile ilgili genel bilinen bir bilgi ise son trimester döneminde başının yavaş yavaş aşağıya doğru çevrilmiş olmasıdır.

Hamileliğin 28. Hamilelik Belirtileri Nelerdir?

Hamileliğin 28. haftasında olan bir anne adayı, belli başlı değişimler ve işaretleri hisseder ve gözlemler.

 

Bu belirtilerden başlıcaları;

 

Ağrılar – Bebeğin kilo almasına bağlı olarak, rahim iyice ağırlaşır. Rahmin ağırlaşması da; kasık ağrısı, bel ağrısı, nefes darlığı, mide yanması, varsa varis ve hatta hemoroid (basur) gibi şikayetlere neden olur. Bu belirtiler gayet normalde ve de giderek artarak doğuma kadar da devam edecektir.

Vajinal kanama – Normalde 3. trimesterde vajinal kanamalar beklenmez. Eğer bu türden bir belirti ile karşı karşıya kalırsan, bu kanamaya ağrı ve sancıların eşlik edip, etmediğini dikkate almalısınız. Eğer şiddetli ağrılı bir kanama durumu söz konusu ise bu durum plasenta ile ilgili bir sorunun belirtisi olabileceğinden doktorunuz ile en kısa sürede iletişime geçerek, durumu izah etmek en doğrusu olacaktır.

Mide yanması – 3. trimester döneminde de mide yanması ve de sindirim sisteminin yavaş işleyişine bağlı olarak kabızlık çekme durumu devam etmektedir. Sindirim sisteminin bu denli yavaş çalışmasının bir diğer temel sebebi de genişleyen rahmin, bağırsakların üzerine baskı yapmasıdır.

Nefes darlığı – Hamilelik boyunca nefes egzersizleri yapılması şiddetle öneriliyor. Çünkü bu sayede nefes darlığı da dahil birçok sorunu önlemek mümkün oluyor. Nefes adarlığı oldukça sık hissedilir. Bunun nedeni ise progesteron hormonu ile birlikte ciğer kapasitesinin genişlemesidir. Solunum düzenindeki değişinmler, kanının normalden daha fazla oksijen almasına ve karbondioksit atmasına neden olduğundan, nefes darlığı meydana gelir.

Hamileliğin 28. Haftasında Beslenme Düzeni Nasıl Olmalıdır

Elbette ki hamileliğiniz süresi boyunca en doğru ve kesin bilgileri doktorunuz veriyor olduğu gibi, hamileliğin 28. haftasında nasıl bir beslenme düzeni uygulamanız gerektiğine dair en doğru ve net bilgiyi de ancak doktorunuz verecektir.

 

Genel olarak hamilelik süresince A, B, C, E gibi belli başlı vitaminlerin alımının ne kadar önemli olduğu bilinir ve bu nedenden dolayı, bu vitaminleri içeren gıdalar sıkça tüketilir. Ancak burada dikkate alınması gereken en önemli ayrıntı ise gereğinden fazla tüketilen gıdaların faydadan çok zararı da olabileceğidir. Bu nedenle her bir gıdayı, ideal oranda tüketmek en iyisi olacaktır.

 

Bu doğrultuda genel öneriler;

 

  • Koyu yeşil sebzeler ideal tüketim oranı günlük 1 porsiyon
  • C vitamini içeren meyve ve sebzeler için 2 porsiyon
  • Diğer doğal meyve ve sebzeler için 2 porsiyon
  • Tam tahıllı grubu ekmekleri ve kahvaltılık türleri için ideal tüketim oranı günlük 4 porsiyon
  • Süt ve süt ürünleri için de 4 porsiyon
  • Kırmızı et, kümes hayvanları, yumurta, balık gibi başlıca et türünden protein kaynaklarının ideal tüketim oranı günlük 2 porsiyon
  • Kuru fasulye ve bezelye, çekirdek ve kuruyemişler gibi bakliyat türleri için ise yine günde ideal olarak 2 porsiyon tüketilmesi önerilir.
Yorum yapın